Bal; gençlik, mutluluk, ölümsüzlük iksiri diye nitelendirilen değerli bir besin. Yararlarının başında antimikrobiyal ve antifungal (mantar enfeksiyonlarına karşı) özellikleri geliyor. Bu sayede yaraların iyileşmesine, bakteri ve mantar gelişiminin önlenmesine katkı sağlıyor, bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Ve güzel olan bir diğer yönü asla bozulmuyor, kokmuyor; yeter ki nem, ışık olmasın. Balın iki düşmanı var: Işık ve nem. Ağzını kapatıp karanlık bir yere koyduğumuz sürece istediğimiz kadar saklayabiliyoruz; açtıktan sonra yeniden iyice kapatmak koşuluyla...

Alman Apiterapi Derneği Onursal Başkanı Dr. Stefan Stangaciu, “Arılar uçan eczacılar ve doktorlardır. Kovanlar ise en iyi doğa hastanesidir. Çam ve çiçek balı, propolis, balmumu, arısütü, arı kovası havası (beehive air), apilarnil, polen, arı ekmeği, arı zehiri birçok sağlık sorununun çözümüne yardımcı olur. Ancak bu ürünlerin doğru şekilde toplanıp işlenmesi gerekir” diyor.

Bal kristalleşebilir

Saf ve doğal ballar, elde edildiği çiçeklerin türüne göre değişmekle beraber, özellikle kış aylarında ya da soğukta muhafaza edildiklerinde birkaç ay gibi kısa bir sürede kristalleşebiliyor. Bu durum, balın kalitesini değiştirmiyor. Bu haliyle tüketilebileceği gibi, benmari usulü ısıtılarak da yenilebiliyor. Avrupa, Amerika ve Kanada'da bal, kontrollü şartlarda kristalleştirilerek "krem bal" olarak tüketiliyor.

Arılar zaman zaman hastalanabiliyor. Bu durumda bilinçsizce kullanılan ilaçlar ve yine arı zararlılarına karşı yararlanılan pestisitler, arı ürünlerinde kalıntılara neden olabiliyor. Bu kovanlardan elde edilen bal ve diğer arı ürünlerinde, izin verilen yasal limitlerin üzerinde sağlığa zararlı kalıntılara rastlanabiliyor. Bal, dünyada en zor tahlil edilen ama en kolay taklit edilen bir ürün. Çünkü, iyi balı tadarak, koklayarak, rengine veya kıvamına bakarak anlamak mümkün değil, muhakkak laboratuvar incelemesi gerekiyor.

Bu işlem de her yerde yapılamadığından rant kazanmak isteyenler yanlış yollara sapıp balı daha ucuza mal etmek için arılara glikoz ya da früktoz veriyor ya da süzme bala bunları katabiliyorlar. Biz de bal yerine aynı fiyata glikoz ya da früktoz, yani şeker yemiş, yani kandırılmış oluyoruz... 

Aman arı sokmasın!

Son söz, aman dikkat edin! Yanlış bir davranışınız sonucu işçi arılar sizi sokmasın… Sanmayın ki sizin için bunu söylüyorum (alerjisi olanlar hariç) canınız biraz acır, ama iğnesini derinizden çıkaramayan o işçi arı bu dünyaya veda eder. En iyisi dikkatli ve tedbirli olmak. Başta da söyledim ya bir arının ömrünce ürettiği bal miktarı 1 gr. Bu nedenle lütfen israf etmeyin, tabakta bıraktığınız 10 gr bal, 10 arının ömür boyu emeği demek!..